2 beyazıt 846

II Bayezid Dönemi Siyasi Olayları

Ancak zaman zaman kendisini iktidara getiren güçlerin isteği doğrultusunda bazı uygulamalarda bulunmak zorunda da kaldı. Gedik Ahmed Paşa ise devşirme tesirine son vermek için değil Cem taraftarı olmak suçlamasıyla idam edildi. Aydın ve Menteşe beyliklerine son veren II. Murat, Karaman’la yeniden başlayan bir savaşa girdi, savaşı kazandı. Orhan Gazi Dönemi Fetihler Orhan Bey’in beylik yıllarının ilk dönemi Anadolu’da fetihlerle geçmiştir. Beyliği sırasında bütün diğer Anadolu beylikleri gibi İran’da kurulu İlhanlılar’ı metbu sayıp yıllık vergi ödemekte devam etmiştir. Diğer yandan da Bizans topraklarına yönelik…

Melikgazi Belediye Başkanı Yıldırım Beyazıt Kentsel Dönüşüm alanındaki çalışmaları inceledi

Gibi, H.906/M.1500 yılında başlanmış olup H.911/M.1505 yılında tamamlanmıştır. Ca­miin mimarı olarak önceMimar Kemaleddin ve Mimar Hayreddin adları üzerinde durulmuş, daha sonraki yıllarda ise yeni bir kaynağa dayanılarak mimarın adının Yakub Şah b. Bugün için kesin bir belirleme yapılmamakla birlikte, bu üç mimarın Bayezid Külliyesi’nde mimar olarak görev yaptıkları, ancak hangisinin Mimar Başı bulunduğu bilinmemektedir2. Bir tahmi­ne göre, daha önce Bayezid Camii mimarı olduğu sanılan Mimar Hayreddin, burada Su Yolcu olarak çalışmıştır3. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir. Osmanlı ve Memlûk Türk devletlerini Fırat-Toroslar birbirinden ayınyordu. Memlûk nüfuz ve hâkimiyeti Osmanlı Devleti tarafından Fırat ve Toroslar’ın ötesine atılmıştı. Çukurova’daki Ramazanoğulları Memlûk hâkimiyetini tanıyordu. Buna karşılık Memlûkler, Maraş ve çevresindeki Dulkadiroğullan’nın Osmanlı Devleti hâkimiyetinde olduğunu kabul etmiyorlardı.

Bayezid ilk olarak kapıkullarına üçer bin akçe cülus bahşişi dağıttı. Yeniçerileri ulufelerini günlük 5 akçeye çıkarttı. Külliye Edirne şehir merkezine 2 km uzaklıkta Tunca Nehri kıyısında yer alır. Geniş bir alanı üzerine inşa edilen külliye; cami, imaret, mutfak, erzak ambarı, medrese, dârüşşifâ, değirmen, köprü ve hamamdan oluşmaktadır. 1653’te Edirne’ye gelen Evliya Çelebi, külliyeyi ziyaret etmiş ve seyahatnamesinde külliyenin darüşşifası hakkında detaylı bilgiler vermiştir. Bayezid Külliyesi çeşitli zamanlarda Tunca Nehrinin taşması sonucunda büyük zarar görmüştür.

Murad yap­tırmıştır.Tabhâne bölümleri plân olarak, bir or­ta kubbenin iki yanında ikişer küçük kub­beden meydana gelmiştir. Küçük kubbele­rin ara kemeri, orta kubbenin kemerine basmaktadır. Merkezî bir kapıdan girilen kanatlar arasındaki geçide rağmen ayrı bir hacim tesiri yapmaktadır. Burası, Ev­liya Çelebi’nini belirttiğine göre, misafir­ler için yapılmış ve camiin sağ ve solunda bulunan iki ayrı binadır. Daha sonra bu tabhâneler camiye bağlanmış ve böylece cami iki taraftan genişletilmiştir. Camiin içi ile kanatlar arasındaki duvarın 3 m. Olu­şu da, burasının ayrı bir hacim olduğu fik­rini pekiştirmektedir8. Beyazıt meydanında bulunmaktadır.İstanbul’un yeniden imarında büyük bir merkez teşkil eden ve Fatih Külliyesi’nden sonra ikinci büyük külliye olan II. Bayezid Külliyesi içindeki Bayezid Camii, kendi adıyla anılan meşhur mey­danda bulunmaktadır. Camiin yapımına, kapısı üzerindeki kitabede belirtildi!

Bayezid’in Tahttan İndirilmesi

İşte bu görüş, akıllı, firâsetli ve gönül ehli bir Müslümanın ufkunu ifâde eder. Zîrâ, II. Beyazıt’ın ardından İslâm toprakları nasıl yirmidörtmilyon kilometrekareye ulaştıysa, aynı şekilde İslâm san’atı da zirveye tırmanmıştır. Bu anlayış sâyesinde İslâm’ın rûhu, hendeseye nakşedilmiş, değerini kıyâmete kadar koruyabilecek Süleymâniye ve benzerî âbideler silsilesi vücûd bulmuştur. Cem Sultan’ı nazikçe elde eden şövalyeler, bir müddet sonra onu köle satar gibi belli bir meblağ karşılığında Papalığa devrettiler. Papalık da, Cem’i haçlı seferlerinde kullanmak hevesine kapıldı. Beyazıt Han ise, bu takdirde Hıristiyanlarla mücâdeleye girişeceği tehdidi ile tehlikeyi güç belâ atlatabildi. Bu uğurda, Papalığa devlet hazînesinden yüklü paralar ödemek mecbûriyetinde kaldı. Bayezid çok kadınla evlenen ve çok çocuklu bir padişah olarak da tanınır.

Tunus Sultanı III. Yahya’nın arabuluculuğu ile iki devlet anlaştı ve barış yapıldı . Barış antlaşmasına göre iki devlet arasındaki eski sınır ve hukukî durumlar (Statüko) korundu. Dulkadiroğullan Beyliği, Osmanlı Devleti’nin; Ramazanoğulları Beyliği ise, Memlûk Devletinin hâkimiyetine bırakıldı. Osmanlı Devleti’nin takip ettiği cihan devleti olma siyasetinden çıkan anlaşmazlık geçici olarak kapanmıştı. Bu anlaşmazlık, Yavuz Sultan Sclim’in Mısır’ı fethetmesi ve Memlûk Türk Devleti’ni yıkması ile sona erecektir. Şehzade Beyazıt 21 Mayıs 1481de devlet idaresini eline aldı.Cem Sultan ise 4000 kadar askeriyle 27 Mayıs 1481de İnegöl önlerine geldi.2. Orta mekânı, sekizgen kasnaklarında 16’şar pencere bulunan iki büyük kubbe örter. Kubbe içi ve pencere kemerlerinin üzeri zengin kalem işleri ile süslenmiştir. Ahşap pencere kanatları 15’inci yüzyıl ahşap kündekârî tekniğinin güzel örneklerindendir. Kuzeydeki son cemaat yeri, beş sivri kemerin taşıdığı beş kubbe ile örtülüdür.

{

Son Eklenenler

|}

Buraya isa­bet eden kemer ise, diğer kemerlere göre daha geniştir ve alın şeklinde yükselmiştir. Ebadında olan bu cümle kapı­sının ahşap kanatları çok süslüdür. Üç par­çalıdır Ve orta parçasında bir kabara bu­lunmaktadır. Bu kapının sağında ve solundaki ikişer pencere arasında birer mihrap bu­lunmaktadır. Kapı kemerinin üstünde Arapça ve sülüs hattıyla üç satır halindecamiin yapımına başlama ve bitiş tarihini veren kitabe bulunmaktadır. Türk hacılanna yapılan saldırılan önleyemeyen Memlûk Devleti, 1482′ de Güney Hindistan Türk devleti Behmenîler’in Sultan II. Beyazıt’e gönderdiği hediyelere de el koyuyordu. Açıklanan uzun ve kısa vadeli sebeplerden 1485′ tc Çukurova ve Toroslar ci-vannda iki devlet arasında savaş başladı. 6 yıl süren bu savaşlar asla topyekûn bir savaş olmadığı gibi, önemli sonuçlar da doğurmadı. İki taraf 6 yıl boyunca büyük kayıplar verdiler. Anadolu ile ticarî ilişiği kesilen Memlûk Sultanı Kayıtbay, Tunus Sultanı’ndan barış için arabuluculuk yapmasını istedi.

1512’de Bayezid ve oğlu Yavuz arasında Çorlu yakınlarında bir savaş yapıldı. Osmanlı Devleti’nde çıkan bu isyan sırasında II. Bayezid çok ciddi önlemler alamayınca, Trabzon sancağında bulunan şehzade Yavuz gizlice İran’a girdi ve bölge topraklarını ele geçirdi, böylece isyan sona erdi. Bir süre sonra Şah İsmail, kurduğu bu devletin sınırlarını Türkistan ve Kafkaslara kadar büyütmeye karar verdi. Ancak Şah İsmail’in bu hedeŞ Osmanlı çıkarlarına ters düşüyordu. Farkına varmadan acı bir maceraya atılan Cem önce Fransa’ya götürüldü ve daha sonra Papa’ya teslim edildi. Böylece bir iç sorun, uluslararası bir sorun haline geldi. İlk isyanında da Karamanoğullarının kışkırtmasına gelen Cem, yine Karamanoğullarının kışkırtıcılığı ile bu defa Rodos şövalyelerine sığındı.

Temmuz sonlarında bu güzergâhta ilerlerken bir Şii fedai tarafından yapılan suikast girişiminden kurtulan Sultan, 1492’nin son günlerinde İstanbul’a döndü. Takriben 9,5 ay süren bu seferde Osmanlı topraklarından çıkılmadığı için herhangi bir çatışma olmadı. Memlüklüler önce Osmanlılara tabi Dulkadir Beyliği’nin topraklarına girdi. Bayezid’in kayınpederi olan Dulkadir Beyi Alaüddevle Bozkurt Bey damadından acil yardım istedi. Kayseri Sancak beyi Yakup Bey ordusu ile yardıma geldi ve Memluk ordusunu yendi. O dönemlerde Memluk idaresinde bulunan Malatya önlerine kadar gelen Yakup Bey’i Memluk Başkumandanı Özbek Bey pusuya düşürdü ve Osmanlı birliğini imha etti. Karşı koyacak bir ordu olmaması nedeniyle Özbek Bey rahatlıkla Çukurova’ya girdi. Adana ve Tarsus sancak beylerinin öldürülünceye kadar mukavemet göstermelerine rağmen Memlüklüler Osmanlılar’ı Toroslar’ın gerisine atmayı başardı. Savaş Karagöz Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu’nun taarruzu ile fiilen başladı. Karagöz Mehmet Paşa Gülek Boğazı’nı geçerek Çukurova’ya girdi.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *